Melih Toprak
Painter/Drawing Artists (Semi-Pro)
Phone:
+905364919256
E-mail:
Adress:
Vali Rahmi Bey Mah. Özmen Cad. No: 124
Date Of Birth
10 Mart 2001
Autobiographia
I am Melih Toprak. I was born at 8 months old.
When a person is born, the first thing they sees is light. From darkness to light, at first there are no colors. The shapes are blurry, but that light is always there. It is true that even in death we move towards the light. I lost my father at the age of 18 and now the simple colors of serious life were left. Until the age of 18, 1 learned many things from my father, and he received severe scoldings that deeply engrained me.
My father was an artisan stonemason, he used his left hand and wrote letters in italics. While working remotely. Since I was 7 years old, I have made repairing many electronic devices a hobby and a job. Even though I inherited my manual skills from my father, my mother's role was just as big. He would let art do the talking in the middle of the living room with his tools and paints, and my mother would not speak a word. I would like to especially thank my mother for giving me this opportunity. In middle school and high school, I would win first place in art competitions. However, it was not the metal medallion that made me happy, but the looks that looked at the images I painted hanging on the walls and floors of my school.
Otobiyografi
Ben Melih Toprak. 8 aylık olarak doğdum.
İnsan doğduğunda ilk gördüğü şey ışıktır. Karanlıktan aydınlığa ilk başta renkler yoktur. Şekiller bulanık ama o ışık her zaman orada. Ölümde bile ışığa doğru ilerlediğimiz doğrudur. 18 yaşında babamı kaybettim ve artık ciddi hayatın sade renkleri kalmıştı. 18 yaşıma kadar babamdan pek çok şey öğrendim ve o beni derinden etkileyen ağır azarlara maruz kaldı.
Babam taş ustasıydı, sol elini kullanır, italik harfler yazardı. Uzaktan çalışırken. 7 yaşımdan beri birçok elektronik cihazın tamirini hobi ve iş haline getirdim. El becerilerimi babamdan almış olsam da annemin rolü de bir o kadar büyüktü. Oturma odasının ortasında aletleri ve boyalarıyla sanatın konuşmasına izin verirdi ve annem tek kelime etmezdi. Bana bu fırsatı verdiği için özellikle anneme teşekkür etmek istiyorum. Ortaokul ve lisede resim yarışmalarında birincilik alırdım. Ancak beni mutlu eden metal madalyon değil, okulumun duvarlarına ve zeminlerine asılı çizdiğim resimlere bakan bakışlardı.